12 Nisan 2010 Pazartesi

Ne olmuş yani büyük adam olamadıysak Hayallerimizi satmadık ya...

Hayaller vardır. Kimi zaman uçsuz bucaksız denizlere benzer, kimi zaman bir avuç su.
İmkansız olanları vardır, düşünürken bile içinize sığmayan ya da umutla belki dedirtenleri.
Ama vardırlar hep. İçinizde durur onlar bazıları bir yerlere gizlenir unutturur kendisini, bazıları aklınızın tam ortasını mesken tutar, uyandığınızda sizinle uyanır bazı gecelerde uyurken bile rahat bırakmaz. Ne yaşa bakar ne zamana.
Hayaller…
Gerçekleşmesi umut edilen, beklenilen, inanılan, vazgeçilmeyen ya da vazgeçilmemesi gereken…

Bir hayalim vardı benim diğerlerinden ayrı tuttuğum önceleri çok inandığım,

zamanla derinlere itip vazgeçmek üzere olduğum.
Sebebi çoktur, uzundur, anlatılmaz ya da anlatılsa da bundan kime nedir…
Bilenler zaten bilmektedir…
Fakat bugün izlediğim bir filmde ki bu söz aslında içten içe çok değişik duygular yaşattı bana.
Filmde geçen konuyla alakalı bir şey değil yaşadıklarım.
Gerçek anlamda iç dünyamda ki bir hesaplaşmada galip çıktığımı hissettim.
Kafaya koyduğu her şeyi yapan insanlara özenmişimdir her zaman, onlar kadar kararlı olamasam da en büyük hayalimin gerçekleşmesinde sonsuz emeği geçen ve bu özelliğe sahip olan bir çok konuda kendime örnek aldığım, en yakınım çok değerli Babama buradan sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum.

Sanırım bir şeyi başardım Baba; Büyük adam olamadım belki ama
hayallerimi de unutmadım…
Ve galiba bu sefer bende ilk defa kafaya koyduğum bir şeyi yaptım, yapıyorum...

Hepinizi sevgiyle selamlıyorum…